STK’lardan İşgalci İsrail’in Kudüs’teki ihlallerine tepki
Türkiye’den 56 sivil toplum kuruluşu (STK), yaptıkları ortak açıklamayla İsrail’in Kudüs’teki ihlallerine tepki gösterdi.
Uluslararası Genç Aktivistler Derneği olarak Genel Koordinatörümüz Tevfik Yazıcılar’ın katıldığı ve imzacısı olduğumuz basın açıklamasında işgalci İsrail’in çıkarttığı sessiz ibadet kanununun geçersiz ve hükümsüz olduğuna, 40 yıldan daha fazla süredir Mescid-i Aksa’da hatiplik yapan Şeyh İkrime Sabri’ye yapılan her türlü saldırgan tavrı şiddetle kınandığına dikkat çekildi.
BASIN AÇIKLAMASI
Müslümanların üçüncü kutsal mescidi olan Mescid-i Aksâ’da son günlerde yaşanan hadiseler tüm dünya Müslümanları tarafından takip edildiği gibi Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları tarafından da büyük bir dikkatle takip edilmektedir.
Yaşanan bu olaylar karşısında tüm dünyanın ilk olarak anlaması gereken şey şudur ki: İşgalci İsrail’in Mescid-i Aksâ ile ilgili bir karar alması kanunen mümkün değildir. Mescid-i Aksâ başta olmak üzere Kudüs’teki tüm İslâm eserleri uluslararası anlaşmalar gereği Ürdün Vakıflarına bağlıdır. Buradaki tüm tasarruf yetkisi Müslümanlar adına Ürdün’dedir. Hiçbir uluslararası kanun İşgalci İsrail’e bu hakkı tanımadığı gibi tam aksine bu tür adımlar atmasını yasaklamaktadır.
İşgalci İsrail’in Yahudiler’in Mescid-i Aksâ içerisine sessiz ibadet edebileceklerine dair çıkarttıkları kanun tarih boyunca birçok defa denedikleri ve her defasında başarısız oldukları beyhude bir çabadan başka bir şey değildir. Mescid-i Aksâ Müslümanlarındır ve İşgalci İsrail’in burada herhangi bir karar alma ya da söz söyleme yetkisi yoktur. Çıkartılan bu kanunun, hukuk önünde dünyanın en küçük ülkesinin Satürn gezegeni ile ilgili bir kanun çıkartması kadar değeri yoktur.
Bu hakikatin çok açık bir şekilde farkında olan ve buna rağmen bu tür adımlar atmaya ısrarla devam eden İşgalci İsrail’in bu gerçeğin sürekli yüzlerine vurulmasından rahatsız olduklarının da farkındayız. Bu yüzden varlığı İşgalci İsrail’in varlığından daha eski olan, ömrünü Kudüs’e adamış, Mescid-i Aksâ’nın döktüğü tüm kan ve gözyaşında onunla birlikte olan Şeyh İkrime Sabri’ye tahammül edememektedirler. Şu açık bir şekilde bilinmelidir ki İkrime Sabri tüm Müslümanlar için yürüyen Mescid-i Aksâ’dır. Ona gelecek herhangi bir zarara hiçbir Müslümanın tahammülü yoktur. Bununla birlikte İkrime Sabri’nin haykırdığı ve yüzünüze vurduğu tüm gerçekleri bizler de daima haykıracağız ve yüzünüze vuracağız.
Kudüs’te Müslümanlara ait ne varsa yıkma ve yok etme çabanız nafiledir. Yusufiyye Kabristanındaki mezar taşlarını sökmeniz oradaki şühedanın ruhlarının nöbet tutmasına engel olamayacaktır. Yerinden söktüğünüz her taş, yıktığınız her duvar İşgalci İsrail’in sonunu inşa etmektedir. Bu tahribata hangi hızla devam ederseniz Mescid-i Aksâ’nın özgürlüğü o kadar yakınlaşacaktır.
İşlenen hiçbir savaş ve insanlık suçu cezasız kalmadığı gibi Filistinli kadınlara, çocuklara, yaşlılara ve esirlere karşı işlediğiniz suçların hesapları hem bu dünyada hem de ahirette sorulacaktır. Sadece Müslümanların nazarında değil dünya üzerindeki vicdan sahibi insanların tamamının kalplerinde varlığınıza karşı günden güne artan nefret ve öfkenin bir günde unutulacağını ve sizlere bir etkisi olmayacağını asla düşünmeyin. İşgalci İsrail’in en tepesinden en sade vatandaşına kadar işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan herkes yapılan bu insanlık dışı muameleden birinci derecede sorumludur.
Daha önceki beyanlarımızda da tüm uluslararası kuruluşları bu konuda adım atmaya davet etmiştik. Dünyanın neresinde olursa olsun gerçekten vicdan sahibi bazı uluslararası kişi ve kurumların seslerini yükseltmeleri insanlığın ölmediğine dair umutlarımızı yeşertmiştir.